Salon hıncahınç doluydu..
İçeriye sığmayan kalabalık bir grup konseri dışardan dinleyecekti. Ertuğrul Erkişi sahne aldı. Sanatçı 'Minik Dualar'ın bestekarı olunca, haliyle minik dinleyicilerin de sayısı oldukça fazlaydı.
Konser başladı. Sanatçı aralarda 'minik dualar'dan da okuyordu. Salondaki minikler hep bir ağızdan coşarak eşlik ediyorlardı.
Konserin başından beri, turuncu- beyaz kıyafetleriyle bahar çiçeklerini andıran bir grup çocuk dikkati çekiyordu. Grubun içinden bir çocuk sahneye çıkarak, sanatçının eline bir kağıt iliştirdi ve tekrar yerine döndü. Sanatçı kağıtta yazanları önce içinden, sonra titrek bir ses tonuyla seyircilere okudu: "Yavrularımız 'anne baba duası'nı istemiş. Lütfen Çocuk Esirgeme Kurumu'nun minik yavrularına kocaman bir alkış."
Salon alkıştan inledi. Miniklerin, buruk bakışlı gözlerindeki coşku ve heyecan uzaktan da farkediliyordu. Ve başladı...
Minik minik adımlar atar iken ben..
Bir elimden babam tuttu bir elimden annem...
...
Sanatçı sustu ve minikler devam etti..
Şimdi onlar uzakta ben uzaktayım..
ALLAH'IM sen her kuluna hep en yakınsın..
İçlerinden bir tatlı kız mikrofonu aldı, boncuk gözlerinden akan yaşlarla, minicik yüreğinden etti duasını...
Rabbim, hep sev onları ayırma rahmetinden,
Mahrum etme merhametinden.
Rabbim hep sev onları ayırma cennetinden,
Cennette de birbirimizden...
Tüm salondakiler, Çocuk Esirgeme Kurumu'nun minik yavrularını ayakta alkışladılar ve gözyaşlarıyla dualarına AMİN dediler...