9.08.2015

Büyük punto yazayım, seneye de okurum

Gedikteyiz. Uykum gelmiyor...

Tavandaki örümcek gözden kayboldu. Geri dönene kadar şuraya birkaç not düşeyim.


İki üç saat evvel, el ayak çekilmeden önceydi. Arka balkonda masayı kurduk her zamanki gibi. Cırcır böcekleri koro performansa başlamamıştı henüz. Bir tanesi ara ara ötüyordu sadece. Üşütmeyen serin bir rüzgâr esiyordu. Genellikle dokunaklı türküler mırıldanan yapraklar bu akşam cıvıl cıvıldı, keyifleri pek yerindeydi. Önce hadis, ardından kısa bir ders, sonra da Hüdanur'dan ilahi dinledik. Konuşmayı da dinlemeyi de en sevdiğim vakitlerdi. Halis bal kıvamında akıp gitti sohbet...

Aksilikler de olmadı değil ama Yusuf'un maç keyfini bozan elektirik kesintisi olmasaydı gökyüzü büyüklüğündeki dev ekranda muhteşem gösteriyi izleyemezdik. Bu kadar çok yıldızı en son ne zaman görmüş olabiliriz... 

Numuneydi, gölgeydi belki ama asıllarını menbalarını müjdeledi. 

Böyle de tatlı bir akşamdı elhamdulillah. 

Hiç yorum yok: